Friday, 29 January 2010

Thursday, 28 January 2010

best jobs in singapore ??? whattttttttttt ?


Dear user:

This message is to confirm that your resume has been
successfully stored in our database, on our website


Allahım sen aklımı koru :) Ne yapıyorum ya ? Singapurda iş için cv mi oluşturdum ben şimdi? Ahhh ahhhh şu kış rehaveti ve sıkkınlığı çok fena üzerimde sanırsam ...
Acilen toparlanmam,tatile çıkmam,kendime tokat atmam lazım sanırım :)

rahat bırakın beni bi süre ..kendimi dinliyorum..


Artık bilgisayarım öldü,içimden ne araştırma yapasım geliyo ,ne birsey okuyabiliyorum keyifle ,ne müzik,film indirebiliyorum ..O kadar ağırlaştıki artık kaldırıp fırlatıp camdan atasım var o kadar yani.2010 yapılacaklar listeme ekleseymişim keske bunuda...

Wednesday, 27 January 2010


Artık iyileştim .Grip ,soguk algınlıgı ne ise adı attım üstümden ama yine de kış ayına has bir uyuzluğum üstümde.Canım sıkılıyor ,bişey yapmak içimden gelmiyo,inspiration'ımı kaybettim bulupta geri getiren olursa cok sevinirim.
Soguk havalar beni kapattı içime resmen .Sİlkelenmem lazım yakında...

Bu arada sonunda Avatar'ı izledim arkadaslar.Bunca zamandır gidemedeğim için nasıl pişman oldum bilemezsiniz :)Şu ana kadar sanırım beni görsel anlamda en fazla doyurmuş film oldu diyebilirim.Filmin 2. yarısında hüngür hüngür ağladığımı da eklemeden geçemicem :) Lütfen sizde gidin

Saturday, 23 January 2010

Geçmiş olsun bana


Yazamadım uzun zamandan beri ,hatta farkında bile degildim bu kadar uzun zaman oldugundan.Insan hastalanınca yataklara düşünce yitiriyo galiba zaman kavramınıda.Salı gecesi bir Taksim donusu o berbat havaya yakalanınca sonuçlar şöyle oluyo.
-Kısık bir ses
-Üşütmüş olmaktan olsa gerek resmen insanın etleri acıyo
-Baş dönmesi ,hemde feci
-Kulak ,burun ve bilimum yerlerin tıkanması
-Sürekli üşümek
-Cuma günü işe gidememek

Aldığım antibiyotikler,ağrı kesiciler,öksürük surupları,hazırladığım limonlu ballı adaçayları henüz bir gelişme göstermedi.

Monday, 18 January 2010

Ankara'dan kardeşim geldi evde bir bayram havası


Koskoca bir 5.5 aylık askerlikte böylece bitmiş oldu .Hayata sıfırdan baslamak belki biraz zor olucak ama kardesim bunun ustesinden gelicek biliyorum ,ona guveniyorum.
Cok ozlenmiştin artık !Hosgeldin evine !

Sunday, 17 January 2010


Hava buz gibi , atraksiyon yok ,enerji yok,para yok ...ayyy canım hicbisey yapmak istemiyo !! sıkıldım sıkıldım sıkıldım

Saturday, 16 January 2010


Avatar vizyona gireli 1 ay olmustur heralde degil mi ? Ben hala izleyemedim desem ? Zaman bulamamaktan degil,yer yok.Internette bazen bakıyorum salonların yer durumuna ve saat kac olursa olsun her baktıgımda hep tum koltuklar dolu oluyor.Dun aksamda yine izleyelim diye plan yaptık ama nerde yine yer yoktu.Hatta onu bırakın diger öncelikli izlemek istedigim filmlerde bile düzgün koltuklarda yer bulamadık . E o zaman yahşi batı ya sans verelim dedik.Once kararsızdık izlesekmi diye.Ama sonra cok da fena olmadıgına kanaat getirdik.En azından eğlencelik, haftanın stresini atacagımız iyi bir film olmus bence.Hem zaten Cem Yılmaz'ın oldugu yerde 32 dişinizin birden görünmemesi normal mi :) Valla ben guldum ,iyide geldi bu hafta yasanan onca can sıkıntılı seylerden sonra.Astoria 'da izledik filmi, tuttuk en arka locayı,bacaklarımızı yaya yaya evdeymiş gibi izledik filmi,superdi :)
Dun aksam bilet satın alırkende bilet rezervasyonlarını satan kızla sohbete girdim hemen ayakustu Avatar hakkında.Kıza diyorum ki insanlar ne zaman baslıyo Avatar biletlerini almaya .Kız da diyorki valla sabahın korunde baslıyo rezervasyonlar,insanlar günler oncesinden alıyomus biletleri.Bu ne çılgınlıktır yahu ! Valla hayatta enerjimi harcayamam bir film icin .Iyı tamam guzel,James amca iyi bir film yapmıs,tarihin en pahalı filmlerinden biri de olmus ama abartmadıkmı ?
Valla su anda vizyonda guzel filmler var.Soul Kitchen ,Sherlock Holmes,Up in the air..Izlemek lazım hepsini...

Thursday, 14 January 2010


Henuz 16-17 idi onunla ilk tanıstıgında.Aynı lisede okuyorlardı.Kız okulun en guzel kızıydı ,en uzunu ve en gösterişlisi.Hatta herkes ona cindy crawford derdi,o kadar hoş bir kızdı.Cocukta okulun en fırlama ve deli dolu cocuguydu.Bir gun cocuk kızı okulun bahcesinde yan sırada dizilmişlerken farketti.Hemencecik kıza aşık olduo anda,gunlerce peşinden kostu ama başlarda kız hiç de oralı değildi.Çünkü cocugu cok fırlama buluyordu.Birgun deli gibi bir yagmur yagarken kız okul cıkısında arkadaslarıyla eve gidiyordu arkada cocugun onu takip ettiginden habersiz.Cocuk kızın yanına geldiginde sırılsıklam olmustu zaten sırılsıklam aşıktı da.Kızın hemencecik orda bağları çözülüverdi ve kızda artık oğlana karsı birseyler hissetmeye basladı.Sonraki aylarda artık birliktelerdi.Mutlu gorunuyorlardı.Cocuk zengindi,kız da fakir tam turk filmlik.Gunler gectikce birbirlerine daha da asık oldular artık birbirlerinden kopamaz oldular.Heryerde beraberlerdi artık ,mutlu gorunuyorlardı da.

Lise bitti ,ikisi de universiteye devam etmedi.Hemen işe basladılar gerci cocugun ailesinden dolayı paraya ihtiyacı olmadıgı icin oda kendince birseyler yaptı.Kız artık sırılsıklamdı oğlana,ondan baska birsey dusunemez olmustu , kalbi pıt pıt attı daima onu her gordugunde...

Yıllar gectikce cocuk kızı uzdu ,hemde cok uzdu .Onu defalarca terketti,kötü sozler soyledi,kızda bunun altında kalmadı oda cocugu üzdü ama kronik bir şekilde aşkı hala devam ediyordu.Artık cocuk kızın beyninde bir saplantı haline geldi.Kız bir an bile cocugun paralı olmasından yararlanmadı.Gun geldi cocuk kızdan para istedi ,kız hep o ne dediyse yaptı.Hatta ailesini karsısına alacak kadar ve zor duruma dusurecek kadar cocugu mühürledi kalbine .Yıllar hep boyle kavgalı dovuslu ağlamaklı gecti kız icin.Cocuk hic de oralı olmadı ama.
Cocuk bir gun intihara kalkıstı ve vucudunun yarısı felç oldu.Ama varlıklı ailesi onu en iyi yerlerde tedavi ettirebildi ve cocugun sağlıgı mukemmel olmasada artık iyileşmişti.Bu kotu donem boyunca kız hiç yalnız bırakmadı cocugu.Artık cocugun aileside kızı kabullenmeye basladı.Demekki kızın gercekten cocugun parasında gözü yoktu,bunu anladılar ve cocuk aylarca hastanede yattıktan sonra hemen dugun hazırlıklarına basladılar.13 yıl kavgalı dovüşlü yılların ardından 3.5 yıl once evlendiler.Muhtesem bir dugunleri oldu .Kız kuğu gibiydi o gelinligin icinde.Cocugun azcık topallıyor olması hic etkilemedi ilk danslarını yaparken.Kız hep bunu gormezden geldi ama .Kimse inanamadı neden bu kadar guzel bir kız kötürüm bir cocukla evlenir diye.Dedim ya kız aşık hemde nasıl,onun ayağını hiç sorun etmedi. Sonunda tum hayalleri gercek olmustu .Artık o deliler gibi sevdigi adamın gözlerinin içine bakarak dans ediyordu.

Evlilikleri boyunca yine dertler peşlerini bırakmadı.Cocuk yine kızı görmezden geldi,ona kotu davrandı .Hep kavga ettiler ama sonra her zaman oldugu gibi yine barıstılar.Ama en son olan seyi kız yediremedi kendine .Kocasını evinin onunde baska bir kadını operken yakaladı ve kıyamet koptu.Yediremedi gururuna .Sevdigi adam bunu nasıl yapmıstı ona .Gözlerine inanamadı ve o kızgınlıkla evi terketti.Cocuk hicbirsey olmamıs gibi kızı aradı ama aramasının nedeni de boşanma kagıtlarını bir an once imzalaması icindi.Kız ne yapacagını sasırmıs durumda.Tek yapabildigi ağlamak,sadece ağlamak...

Iste bu hikaye benim kuzenimin.Hersey iyi olucak kuzen hic merak etme.Zor donemler gecicek ,sen onu unutucaksın,hayatının hala devam ettigini anlıcaksın ,bir gun anlayacaksın...Şimdi ağla ,bende olsam bunu yapabilirdim sadece ...

Wednesday, 13 January 2010


Tatil ..


En sevdiginiz 5 kelimeyi soyleyin deseler valla benim kesin birtanesi "tatil" olurdu heralde . Kim sevmez ki degil mi ? Gerci herkesin tatil anlayısı farklı olabilir .Bazısı gunlerce yataktan cıkmak istemez uyumayı tercih eder ,bazısı deniz kenarı tatilini secer,bazısı dag,tepe,nehir,bozkırlarda dolanmak ister ,yine bazıları mecburiyetten başka sehirlerde yasayan ailelerini ziyaret eder,bazıları atlayıp ucaga,yeni bir yer gormeye gider.Takar makinasını boynuna o meydan senin ,bu cadde benim dolanr durur deli danalar gibi.Iste bende bu en son type insanım .Ben seyahat etmek icin dogmusum ,valla :) Asla yorulmam ,tum gun yemek yemek bile aklıma gelmez,gezerim,tozarım ,ıncık cıncık ederim heryeri ,girmedigim delikte kalmaz.Ayyy yazarken bile heyecan yaptım. Kendimi simdiden Brugge 'un dar sokaklarına attım bile.

Hadi tatil planlarımızı yapalım ! Ben basladım bileeeee :)))

Botox'um geldi


Sevgili Marlboro ,

Yaklasık 10 yıldır sıkı bir takipcinizim ve bu sure zarfında bircok seyden feragat edip hatta saglımı bile tehlikeye atıp hemen hemen 2 gunde bir ürünlerinizi buyuk bir hazla içime çekmekteyim.Ancak son zamanlarda yaptıgınız bazı şuursuzca yok zam-yok indirim saçmalıkları zıvanadan cıktı .Biraz fiyatları abartmadınızmı ? Hayır kibarca size sıkıntımı aktarmaktı amacım ama yok bu saatten sonra kibar olamıcam,uzgunum ..ve çüşşş diyorum yaptıgınız son zam fiyatlarınıza ..Delimisiniz kuzum siz ?

Hadi toplayın kafalarınızı da karar verin artık ne yapıcagınıza .Canımıda sıkmayın daha fazla !Yoksa cıkarıcam sizi hayatımdan ! Valla yaparım ,demedi demeyin !

seni bu hale gelene kadar sevicemm !!! Uma'm ,kuşum :)


Sanırım yeni bir dil daha ogrenmek istiyorum .Aslında her zaman savundugum şey dili konusulan o ulkede ogrenmek olsa da bunu yapacak o yürekliliğe sanırım sahip degilim.Bakmayın yureklilik diyorum buna ama gercekte oyle degil aslında.Yas ilerleyince ve cevrendeki insanların senden beklentileri artık oturmus bir kariyer,evlilik vs oldugu icin - ki bu her ne kadar benim beklentim olmasa bile cok zor malesef .Istemezmiyim Almanca ogrenmek icin Almanya'ya gitmek ya da Fransızca icin Fransa'da 1-2 yıl takılmak ama şartlar gittikce zorlasıyor.O yuzden bende Istanbul'da bunu yapmaya karar verdim.Evet karar veriyorum ama bu hemen yarın yapacagım anlamına gelmiyor tabiki.Once hangi dili ogrenmek istedigime karar verip ,bir kurs arastırmasına girmem gerekicek.

Birkac gundur iş ilanlarına bakıyorum ,arada gozume kestirdiklerime de basvuru yapıyorum ama farkına vardımki Ingilizce artık cok da gozde bir lisan degil.Insanlar 2. hatta 3.dil bilen birilerini arıyorlar.Inanamıyorum,şakamı !! 3 dil biliyor olsaydım sanırım beni o işe almaları icin cv gondermem gerekmez asıl onların beni çağırmalarını beklemem gerekirdi.
Kafamda ilk olarak Almanca yatıyor aslında o da Ingilizce'ye yakın bir dil oldugu icin daha kolay ogrenebilirim gibi geliyor.O da olmazsa belki Fransızca olabilir.O da sırf omrumde en azından bir kez Fransız bir adamla Fransızca sohbet etmek icin :) baska bir sebebi yok :) hahaha..Hem ne demislerdi : bir dil bir insan 2 dil iki insan(böyleydi dimi-)

Monday, 11 January 2010

Insan aksam işten eve gelirken daha yolda baslar huzurlu bir aksam gecirecegim diye düşünmeye degilmi,soyle guzel yemekten sonra bacaklarını uzatıp dinlenmek istersin.Bu benim her aksam eve donerken ki istegimdir mesela.Bu aksamda oyle olmasını ummustum ama ne yazıkki izin vermedi televizyonda izledigim haberler..
Neler olmuyoki ulkede.Dilenmek istemedigi icin işkence goren cocukmu dersiniz ,100 kusur gundur 3 cocuktan haber alamayan ailelerin dramınımı,ya da Adana'da daha 19 yasında bir genc kızın sokak ortasında gecirdigi uyusturucu krizimi..Ne ararsan var,ne acı değilmi...Daha sonra ogreniyorumki uyusturucuya baslama yası Turkiye'de 11 e düşmüş.Şakamı bu diye dusunurken,hayır istatistikler tamamen dogru.Noluyor boyle ?Dünya nereye gidiyor?Gözümüzden bile sakındıgımız cocuklarımıza neler oluyor boyle..Icim parcalanıyor ,kan aglıyor hatta su anda.

Olumsuzluklar bununla da kalmadı.Hatırlarsanız sokakta baktıgım kediler vardı.Anne olan kedi tekrar hamile kalmıs ,sabah işe giderken bir miyavlaması vardı ,tüm gün kulaklarımdan gitmedi o sesi.Hayvancagız acı cekiyor besbelli.Bir yanlıslık var onda da belli,bir rahatsızlıgı var .Bana soylemeye calısıyor ama derdini anlatamıyor .Sonra baktım kedicigin bir gozu galiba kör olmus ,gözü kötü bir sekilde yaralanmıs ,nerdeyse goremeyecek kadar kötü,birde bir agırlasmıski vücudu zorlukla yürüyor.Zavallıcım ,evin kapısının onunde sesini bile cıkarmadan yatıyor paspasın ustunde şu anda.Hemen cıktım süt verdim hamile kediye .Simdi onun içinde dua edicem bir an once iyileşmesi icin.Hatta sizlerinde bir konuda yardımınızı isteyecegim ,eger yapabilirseniz.Sokak kedilerini ücretsiz kısırlaştırabilecegimiz kurum ya da herhangi birileri varsa bana lütfen e-mail atabilirmisiniz ?Haydi hepbirlikte sokağımızdaki sahipsiz kediler ve köpekler için birseyler yapalım..Yemek artıklarını ya da mamalar bırakalım sokaga onlar icin.Nolursunuz yapıyorum deyin,başıbos bırakmayalım hayvancıkları.Hem bakın havalarda cok sogudu artık ,baslarını koyacak yerleri yok en azından yemek verelim onlara.Bu sizden en buyuk istegimdir.Umarım bu yazı bircok kisi tarafından okunurda birseyler yapabiliriz el birligi ile.
Evet su anda diger bir kotu olayda babamın dayısı ile ilgili.70 küsür yasında bir insan sapasaglam iken prostat kanserine yakalandı ve aylardır hastane ve evi arasında gidip geldi.Artık en sonunda doktorlar yapacak birseyleri kalmadıgından evine gonderdiler.Cok acı bir cümle ama ölümünü bekleyin dediler kibarca.Simdi bir telefon geldi ,can çekisiyormus,sanırım artık bu son saatleri.Ölümün aileme bu kadar yakın olması beni su anda cok uzuyor ama yapacak birsey yok . Hayat ölümlere ragmen hala devam ediyor etmekte zorunda.

Cok içinizi baydım biliyorum ama su anda paylasacak kimsem yok bunları .Nolur anlayın

Ucretsiz kısırlastırma merkezleri konusundaki paylasımlarınızı bekliyorum,lütfen yardımcı olun.Simdiden cok tesekkurler

Saturday, 9 January 2010






Birkez daha hayatımda sahip oldugum insanlara şükrettim .Bayılıyorum cevremdeki dostlarıma.Hepsinin renkli kişiliklerine ,hayat deneyimlerine ,kültürlerine,samimiliklerine..
Dun aksam yine toplandık kızlarla ,her zamanki mekanımız Şimdi Cafe'de .15 kadın toplanınca ne olur elbette ,kahkahadan geçilmez ,içkiler içilir,sohbetler edilir..Muhtesem bir geceydi her zamanki gibi.Neşeniz hic eksik olmasın kızlar ,hep boyle gözlerimiz ışıl ışıl parlasın,çenelerimiz yorulsun gülerken :)
Universitesi öğrencisi,mali müşsavir muduru ,ingilizce ve cografya ogretmenleri,financılar,peyzaj mimarları,hostes ,halkla ilişkilerciler,anaokul müdürleri,cast ajans calısanı..daha neler neler...Bu ne çeşitlilik değil mi :)Yasasın varlıgımız ,yasasın evrene gonderdigimiz olaganustu enerjilerimiz.Biz dunya icin olmazsa olmaz varlıklarız ,bizim enerjimizdir dunyayı neşeli tutan :) değilmi :)

Bu arada birtek bana değilmiş 2010 'un getirdigi heves ve enerji.Megersem herkese acayip gazlı gelmis yeni yıl ,yasasın :)

Monday, 4 January 2010

missing the summer



Avatar 'ı hala izleyemedim ve cıldırıyorum ama bir yandan da yer bulamadıgımız icin onada ayrı bir cıldırıyorum zaten.Gunlerdir yer bulma konusunda sarfettigimiz cabalar sonuçsuz cıktı.
Filmi ozellikle istinye parkta imax standardında izlemek istiyoruz ki iyice 10 level atlayıp cıkalım diye sinemadan :)
Diger gormek istedigim de Fatih Akın'ın "soul kitchen".Sanırım bu filmide cok sevicem ben cunku icinde Fatih Akın'ın parmagı var ve birde tabiki Birol Unel.Nasıl muhtesem olmasın ki degil mi ? Birol Unel'i Berlin'e gittigimde Kresuberg'de yolda gormustum ,ben baktım ona ama o beni gormedi :)Keske geri donup adamım sen birtanesin diyemedim ,bilmem belkide iyi ettim bunu yapmamakla :)
Filmin ozellikle afisinde yazan yazıyı cok sevdim."Hayat sen planlar yaparken başına gelenlerdir" diyor.Guzel degil mi ?

Sunday, 3 January 2010

ben sevdim 2010'u


2010 un ilk gunleri bana iyi geliyor gibi :) Acaip gazlıyor beni bide ama hiç umrumda değil aksine zevk alıyorum bu durumdan.Bu sabah kalktım ve kalktıgım gibi tek dusundugum saçlarımı kestirmek oldu.Rüyamda falanda görmedim halbuki ama nerden estiği bilinmez hemen kahvaltıdan sonra kendimi bir kuaför salonunda buldum hemde daha once hiç gitmedigim bir yerdi.Kendimi resmen adamın ellerine emanet ettim ve sonuçta fena degil gibi :) sevdim yeni goruntumu..Ilk değişikliğe böylece yeni görüntümle başlamış oldum...
Simdi bundan sonrası icinde aynı olmasını diliyorum.2010 yılı karar yılı olsun,düşünüp taşınmalar olmasın.Bırakalım aksın ,izin verelim olsun...